seksen4 rock
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

seksen4 rock

seksendorte ait resimler bilgiler,,,..............
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 seksendortle ılgılı roportajlar ..

Aşağa gitmek 
3 posters
YazarMesaj
Admin
Admin
Admin


Mesaj Sayısı : 81
Kayıt tarihi : 17/09/08
Yaş : 32
Nerden : ank

seksendortle ılgılı roportajlar .. Empty
MesajKonu: seksendortle ılgılı roportajlar ..   seksendortle ılgılı roportajlar .. Icon_minitimeCuma Ocak 16, 2009 4:15 pm

cherry
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://seksen4.forummum.com
Admin
Admin
Admin


Mesaj Sayısı : 81
Kayıt tarihi : 17/09/08
Yaş : 32
Nerden : ank

seksendortle ılgılı roportajlar .. Empty
MesajKonu: Maxi Dergi röportajı   seksendortle ılgılı roportajlar .. Icon_minitimeSalı Şub. 03, 2009 12:17 pm

Seksen4

-Öncelikle hayatınız nasıl gidiyor?
Tuna: Her zamankinden çok farklı değil.Sadece sorumluluklarımız arttı.
Serter: Güzel bir yoğunluk içindeyiz.Yakında konserlerimiz de başlayacak.

-İlk önceleri grubunuzun ismi ''Sex and Dirt'' imiş.Doğruysa neden isminizi ''seksendört'' olarak değiştirdiniz,ticari bir kaygımıydı? Tuna:Öyle bir kaygımız olsaydı bu müziği yapmazdık. Grubun ismiyle yaptığımız işin ters düşmemesi gerekir bizce.
Müzik Türkçe,grup ismi İngilizce olmamalıydı.
Serter:Ayrıca zaten beş seneden beri ismimizi ''seksendört'' olarak kullanıyoruz.Albümle beraber yaptığımız bir değişiklik değil bu.

-Önceden belli bir çevrede,sonrasında sanal dünyada şimdi gerçek dünyada tanınıyorsunuz.
Üçü arasında kendinizi nasıl hissediyorsunuz?
Okan:Hiçbir zaman kendimizi sanal bir grup olarak görmedik.Bu muameleyi gören şarkımızdı.
Bu yüzden bizce bu değişiklik sadece daha fazla kitleye ulaşabilmemizden ibaret.ŞArkılarımızın daha fazla insana ulaşması elbette bizi mutlu ediyor.

-Sadece üniversitelerde 500 konser verdiğiniz söyleniyor.Bu hiç kolay değil.500 konser boyunca neden adınız pek duyulmadı? Bu konserleri sadece üniversitelerde vermedik.Birçok şehirde festivalde yer aldık.

-Sizin internette yayılan parçanız ''Ölürüm Hasretinle''nin bu kadar ses getireceğini düşündünüz mü?
Erdem:Şarkıyı yaptığımızda bu kadar ses getireceğini tahmin etmiyorduk tabi.Hatta albüme alöayı bile dşünmüyorduk.Ama arkadaşlarımız dinlettikçe çok olumlu tepkiler aldık.Fakat şarkı yapılırken ''herkesin seveceği bir şarkı olsun'' amacıyla yapılmadı.

-Peki,diğer şarkılarınızın da ''Ölürüm Hasretinle'' kadar yayılacağını düşünüyormusunuz?
Tuna:Albüm yapılmasının sebebi bu zaten.Yoksa sadece ''Ölürüm Hasretinle'' ve birkaç cover şarkının olduğu bir single albüm yapabilirdik.Zaten şu an insanlar sadece ''Ölürüm Hasretinle''yi konuşmuyor.

-Neden hasretiyle ölmek,yaşasa olmaz mıydı? Tuna:Burada bedensel bir ölüm yok.Bahsettiğimiz şey aşkın ölümü.Her aşk kendi zaman diliminde ölmeye değerdir.

-Aranızdan kimler aşk acısı çekti?
Okan:Ya kim çekmemiştir ki?
Serter:Allah çektirmesin.

-Öncelikle kulaktan kulağa veya internetten bir şekilde insanlara ulaşmak,bilinçli yapılan bir reklam mıydı yoksa bir anda,istemeden mi oldu?
Okan:En çok konuşulan ve bize sorulan şey bu.Bu elbette kurgulanmış birşey değil.''Ölürüm HAsretinle'' üç senelik bir şarkımız.Bilinçli bir şey olsa zaten daha önce yapardık.Olay tamamen bizim dışımızda gelişti.Barlara demo olark verdiğimiz bir CD'deki şarkılarımızın internette onbinlerce insan tarafından indirilmesini biz bile aylar sonra öğrendik.


Biz Kimiz?
-Seksendört hayranları olduğu kadar,çok merak edenler de var.Siz kimsiniz?
Tuna:1981 Ankara doğumluyum.Ankara Üniversitesi Devlet Konservatuarı!nda üçüncü sınıf öğrencisiyim.Grubun solistiyim.
Erdem:1980 Giresun doğumluyum.İstanbul'da büyüdüm.Kamu Yönetimi öğrancisiyim.Grubun gitaristiyim.
Serter:1982 Ankara doğumluyum.Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesini bu sene bitirdim.Ben de grubun davulcusuyum.
Okan:Ben grubun bas gitaristiyim.1984 Amasya doğumluyum.Ben de Tuna gibi Ankara Üniv. Devlet Konservatuarı üçüncü sınıf öğrencisiyim.





-Bir bakıma yüzleriniz görünmeden meşhur oldunuz.Konserlerinize gelmemiş hayranlarınızın sizi gördükten sonra tepkileri ya ters olursa... Tuna:Biz müzsyeniz,manken değiliz.Ayrıca önceden meşhur olan şarkıydı,grup değil.Şu an ise şarkı değil grup var.
Erdem: Dünyanın en çirkin adamları bile olsak sonuçta müziğimizle uğraşıyoruz.Ve ön planda olması gereken bu.

-Ünlü bir sanatçıdan destek aldınız mı? Kimseden destek almadık.

-Hangi ünlü grupla çalmak isterdiniz?
Bu soruya hep beraber ortak cavap verelim.Pearl Jam. Çünkü sound ve duruş olarak örnek aldığımız yegane gruptur.

-Şöhret neleri değiştiriyor hayatınızda?
Tuna:Biz daha şöhret olmadık.Şöhret olan birisine sormak lazım.

-Şimdi yıldızınız parladı dersek,ileride belki sönecek,belki daha ünlü bir grup olacaksınız.Şimdiden bunları düşündüğünüz ve paniğe kapıldığınız oldu mu?

Serter:Hayır, olmadı. Hatta aklımıza bile gelmiyor böyle birşey.Biz müziğimizi yapıyoruz ve yaptığımız şayin arkasındayız.
Okan:Hiçbirimiz hayatımızı buna göre kurgulamadığımızdan böyle bir korkunun hayatımızda yeri yok.

-Röportaj yapmak isteseydiniz kiminle yapardınız ve ilk ne sorardınız?
Tuna:Ben Müzeyyen Senar!la yapmak isterdim.Heyecandan ilk olarak ne soracağımı bulamazdım.Bu fikir bile beni heyecanlandırdı.

Erdem:Charles Bukowski.Maço olmak işine yarıyormuymuş?Bunu sormak isterdim.Ama tabi rahmetliye ulaşmak imkânsız şimdi.

serter:Ben Muse grubuyla yapmak isterdim.Üç kişiyle o sound!u nasıl çıkarabiliyorlar?Bunu çok merak ediyorum.

Maxi Dergi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://seksen4.forummum.com
Efdal

Efdal


Mesaj Sayısı : 34
Kayıt tarihi : 28/01/09
Yaş : 35
Nerden : cehennemin dibinden

seksendortle ılgılı roportajlar .. Empty
MesajKonu: Dream dergi röportajı   seksendortle ılgılı roportajlar .. Icon_minitimeÇarş. Şub. 04, 2009 12:35 pm

Tanınmalarının internete değil,dinleyicilere bağlı olduğunu söyleyen ve halen sürmekte olan internet zararlarından yakınan Seksendört,ikinci albümleri “K.G.B” ile sevenlerinin karşısına yine duygusal ama enerjisi yüksek bir parça ile çıkmıştı.Seksendört’ün değişim ve gelişim sürecini merak ediyorsanız buyurun K.G.B sohbetine…

Sizi herkes internet üzerinden tanıdı ve sevdi.İlk çıkışınızın internet üzerinden olması konusunda ne diyeceksiniz?

Aslına bakarsanız internet olayı sizlerin düşündüğü kadar büyük şeyler ifade etmiyor bize.Şimdiki örneklerine bakıldığında bir çok kapıyı rahatça araladığı ve herkes için büyük bir umut kapısı olduğu ortada.Bizim için arz ettiği en büyük önem dağılmak üzere olan bir grubun albümünün çıkmasından öteye geçmemekte.Biz şu an bulunduğumuz yeri internete değil insanlara borçlu olduğumuzu düşünüyoruz.Bu bağlamda internetin bize de herkese olduğu gibi yararından çok zararı dokundu ve hala da dokunmakta.

İnternetin sesini duyuran birçok grup varken,yaptıkları tek şarkılar ile bulunduğu noktada kalan gruplar da var.Siz bu isimlerin içinden başarılı bir şekilde sıyrıldınız.Sizce bunun dayanağı nedir?

Bu tamamen sizleri yorumlayan insanların bulunduğu tarafla alakalı.Dışarıdan baktığınızda,bizi tek parça yapıp ünlü olmuş,hiçbir geçmişi olmayan bir oluşum olarak da görebilirsiniz.Verdiğiniz örneklerin bir çoğunun başarısız olma sebebi budur belki de. “Seksendört” 1999 yılında kurulmuş ve müzik hayatını sahnelerde geçirmiş bir grup.Müziği meslek olarak kabul eden ve yaşam standartlarını bunun üzerine kurmuş olan insanların başarısız olacağını düşünmüyoruz.Belki biraz klişe olacaktır fakat tamamen işe gönül vermekle alakalı.

Yeni albümünüz K.G.B.’den bahsedelim…

K.G.B ismi albüm içerisindeki bir parçanın nakaratından gelmekte.Cümle kısaltmasının dikkat çekici olması çok hoşumuza gitti ve böyle kullandık.Bu albüm için 16 yeni parça besteledik.Bir araya geldiklerinde,düşündüğümüz konseptin dışına çıkan 5 parçayı albüme almadık ve 13 parça kaydettik.Albümde şu an 11 parça bulunmakta;diğer iki parçayı çok yakında dinleyenlerimizle paylaşacağız.Bu albümün bizim için en büyük farkı,bir profesyonelle yolumuzun kesişmesi oldu.Çağlar Türkmen hem prodüksiyon,hem mix,hem de mastering aşamasında albüm yönetmenliğini yaptı.Bu yüzdendir ki soundumuz öncekine nazaran aşama kaydetti ve daha dinlenebilir bir hal aldı.K.G.B’de dinleyenlerimizi hiçe saymadan daha kendimize yakın işler çıkardığımıza inanıyoruz.Ortak noktayı bulabilmek çok zor inanın.Bu albümde aşk ve yaşanmışlıkların dışında kurgusal anlatımlar da mevcut.Bu durum çoğu zaman parçaları daha agresif ve enerjik bir tarafa çekiyor.

Seksendört dendiğinde akla ilk gelen albüm konsepti “aşk” oluyor ama ikinci albüm ile farklı bir oluşuma da girildi sanırım…

Bahsettiğiniz,insanların bizden bekledikleri aslında,biz olan değil.Daha henüz ilk albümü çıkarmış bir gruba böyle bir misyon yüklemek yanlıştı bizce.Şu an olanlar da hiçbir şeyin göstergesi değil.3. albüm için yaptığımız besteler şimdikilerden tamamen farklı.Buna çoğu insan kişilik arayışı diyebilir;biz ise yenilenme ve gelişim diyoruz.Daha önce de bahsettiğimiz gibi bu tamamen bakılan tarafla alakalı.

‘Olmuyor’ parçanız da gruba yazılmış sanırım…

‘Olmuyor’ bizim iç döküşümüz aslında.İlk albümden bu yana boğazımızda düğümlenenleri kusmamız gibi bir şey.Bir türlü kendimizi ait hissedemediğimiz ortam ve şartlardaki iğreti duruşumuzu anlatmakta.Olmuyor sesin çıkmıyor,tenim uymuyor dizeleri bu olayları betimlemekte.

İlk klibiniz Dream Tv’de yoğun bir ilgi ile karşılanıyor.İkinci klip için düşünceleriniz var mı?

Bu ilgiyi tamamen samimiyete bağlıyoruz.Bu klipte insanlar bizi etrafta ve sahnede nasıl görüyorlarsa o haldeyiz.İkinci klip için de çalışmalara başladık.Aklımızda Türkiye şartlarında uçuk sayılabilecek fikirler var,eğer engelle karşılaşmazsak dinleyenleri çok komik şeyler bekliyor.Sürpriz olduğu için de söylemiyoruz tabii şu an.

Seksendört’ün müzikal anlamda diğerlerinden ayrıldığı noktada hangi unsurlar var?

Şarkı sözlerinde kullandığımız anlatım yolu en büyük faklılığı oluşturuyor diye düşünüyoruz. Bunun yanı sıra gitar partisyonlarında ve trafiklerde alışılmışın dışında denemeler var.Ama en bariz farkı her zaman,bunalım parçalarda yansıtılan yüksek enerji ve hareketlilik olarak görüyoruz.

İki albümünüzü karşılaştıracak olursanız,neler dersiniz?

En açık farkı sound ve kullanılan temalar oluşturuyor bizce.İlk albümde,yaşanılan ikili ilişkiler sözlerin temelini oluşturuyordu.Bu albümde ise kurgular var,nefret var,başkaldırı var…Kısıtlı olanaklarımıza rağmen daha iyi bir kayıt ve mix süreci geçirdik.Bunlar da albümün,ilkine nazaran daha iyi şartlarda size ulaşmasını sağladı.

Ankara çıkışlı grupların farklı bir duruşu söz konusu.Bunun nedeni ne olabilir?

Bu konuda en büyük pay Anadolu kültürüne sahip diye düşünüyoruz.Ankara her ne kadar İstanbul’a daha yakın diye düşünülse de;örf ve adetlerimizin işleyişi Ankara hayatına halen büyük ölçüde yön vermekte.Bu tabii ki beste yapımını bile etkiliyor.Bu gibi durumlarda İstanbul’u ayrı bir ülke gibi düşünmek en iyisi.Bu tanım üzerinden gidecek olursak Ankara’nın diğer illere nazaran daha iyi teknik şartlara sahip olduğu kesin.Bu durum da,Ankara’nın diğer Anadolu illerine göre,bir çok konuda avantajlı duruma geçmesini sağlıyor.

Bu sene ülkemize gelecek olan isimler ile ilgili neler düşünüyorsunuz?Sizi en çok heyecanlandıran isim ya da isimler hangileri?

İşin açıkçası,sahne performanslarını,prensiplerini ve profesyonelliklerini göz önünde bulundurduğunuzda hepsini izleyebilmek çok heyecan verici olacaktır…Ama özellikle hangileri diye soracak olursanız Masstival’de sahne alacak olan Alanis Morissette, Travis ve Coldplay diyebiliriz.

Önümüzdeki günlerde konser takviminizde hangi şehirler var?

Şu an için tanıtım konserleri takvimimizin sonuna geldik;fakat yeni bir yaz turnesi için çalışmalara başladık.Çok yakında gideceğimiz iller ve tarihleri belli olacak.Gelişmeleri www.seksendort.com.tr adresinden takip edebilirler.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Efdal

Efdal


Mesaj Sayısı : 34
Kayıt tarihi : 28/01/09
Yaş : 35
Nerden : cehennemin dibinden

seksendortle ılgılı roportajlar .. Empty
MesajKonu: bilboard röportajı   seksendortle ılgılı roportajlar .. Icon_minitimeÇarş. Şub. 04, 2009 12:42 pm

Şımarık değil hırçınlar!

Aniden yükselip paraşütünü geç açan bir rock grubu,Seksendört 4,7 G’lik travma kalıcı hasara yok açmamış ama hÂlÂ
etkisindeler.Ömer Acar
TUNA Velibaşıoğlu,Serter Karadeniz,Okan Özen ve Erdem Ocak’tan kurulu seksendört,yeni albümleri “K.G.B.”de belki de en zor yolu seçip ilk albümlerindeki sound’u ikinci albümde de korumuş.Elbette buna eleştiriler geldi,gelmeye de devam edecek.
Ama bu kez eleştirenlerin karşısında yaptığı müziğe inanan,düşündüğünü söylemekten çekinmyen,kafa tutan bir grup var.Parçalamak kolay değil,hatta grup elemanlarının hırçınlıklarını göz önüne alırsak parçalamaya çalışırken bir kazaya kurban gitme olasılığı da yüksek.

Yeni albümünüz bize ilkine kıyasla daha enerjik geldi.Bu enerjinin kaynağı nedir?
Parayı mı buldunuz yoksa aşkı mı?

Tuna:Sözler veya tavırdan çok altyapıda varolan bir enerjiden bahsedebiliriz.Bu ilk albümde de var ama teknik imkansızlıklardan dolayı pek gösteremedik.Yeni albümümüz “K.G.B.”deyse ses mühendisi olarak bir profesyonelle çalışınca her şey daha iyi duyuldu.Aşka gelirsek,ilk albümde daha fazla aşk şarkısı vardı.Bu sefer sadece iki tane koyduk,çünkü aşka bakış açımız değişti.

Albümden “Azap”,”Kara Gözlüm” ve “Yüzün Var mı” öne çıkacak gibi…

Tuna:Türkiye’de müzik yaptığımızın farkındayız ve dinleyicinin neleri takip ettiğini biliyoruz.Bu şarkılar diğerlerinden daha önemli değiller,ama melodi ve söz yüzünden biz de çok daha geniş kitlelere hitap edebileceğini düşünüyoruz.Bir de ilk albümde sadece bizim yaşadıklarımız üzerine yazılan sözler vardı,ama “K.G.B.”de hem yaşadıklarımız,hem arkadaşlarımızın yaşadıkları hem de kurgular var.

“Yüzün Var mı” ve “4 Duvar” grunge ve indie karışımı.Ama albümün genel rock yapısı Anadolu rock’a çok yakın.Bu iki tarz Türkiye’de birbirine zıt iki kitleye hitap ediyor.Kafaları karıştırmaktan korkmadınız mı?

Tuna: Hayır.Niye ki?Belki oradaki çelişki şudur:Kullandığımız armonik,melodik yapı ve tonar dolayısıyla Avrupai müziklerin altyapısından besleniyoruz çünkü orada müzik sürekli gelişiyor.Anadolu rock ise rock’a alternatif olan bir kavram.Herkes çıkıp “ben indie,grunge dinliyorum” derken,kimse çıkıp da “ben Anadolu rock dinliyorum” diyemiyor.Bizse buna karşı değiliz.
Anadolu rock denmesi hoşunuza gidiyor,anlaşılan…Sonuçta ben bu ülkede yaşayıp müzik yapıyorsam ve beni bu kitle dinliyorsa,tabii ki Anadolu rock’ tır bu.Mesela bize en çok gelen sorulardan biri şu,”İlk albümde ‘Ölürüm Hasretinle’ gibi bir şarkı var ama ‘Belki Bir Gün’ gibi bir şarkı da var.Bu albümde ‘Ses Tiryakisi’ de var ‘ Kara Gözlüm’ de var,niye?”Sana ne,albüm benim!Ben bu müziği yapıyorum,bunları icra ediyorum.Beğenmiyorsan almak zorunda değilsin.Kötülediğin zaman bu müziği sevenlere de saygısızlık etmiş oluyorsun.Ben bensem,seksendört seksendört’se , dinleyen bunun için dinleyecek ,dinlemeyen de bunun için dinlemeyecek.

“Gecelik Aşk” ve “Miyim” tam da disco rock şarkıları.Nasıl ortaya çıktılar?

Serter:Aslında ilk albüm turnesinde de böyle şeyler yapmaya başlamıştık.Bu albümün şarkılarını da 16 parça arasından seçtik.Mesela “4 Duvar”ın ilk halindeki altyapılar farklıydı ve biz şarkının anlatmak istediğini daha iyi vurgulamak için biraz kontrast yaratmak adına değiştirdik.


“Olmuyor”,kendinize yaptığınız ilk parça..

Tuna:Önce aşk şarkısı sanıldı…
“Olmuyor,tenim uymuyor yine” derken bahsettiğimiz şu aslında,biz ilk albümden sonra inanılmaz bir yere getirildik.Aslında olmadığımız bir yere.Balon gibi patladık.VIP arabalar , beş yıldızlı oteller ,oraya git buraya gel,ne olduğumuzu şaşırdık , acayip bir ortama düştük, sudan çıkmış balığa döndük “N’oluyor lan biz müzik mi yapıyoruz başka bir şey mi?”diye sorduk kendimize.Tabii bu süre altı-yedi ay sürdü.”Olmuyor” ne isteyip ne istemediğimizi fark ettiğimiz bir zamanda çıktı.Bu şarkı ilk albümden sonraki iki senelik süreçte yaşadığımız sıkıntı,bunalım ve içe dönüşümüzü anlatıyor.

Yeni albümde kafanızdaki projeyi sunabildiniz mi tam olarak?

Serter:Buna tam olarak ulaşmak mümkün değil.Zaten olsa da pek iyi sonuçlar doğurmazdı.
“Eee…yaptık,şimdi ne olacak?”durumu olurdu.Ama albümde buna en iyi şekilde yaklaştığımızı söyleyebilirim.

GEÇMİŞLE HESAPLAŞMA

Şimdi en başa dönelim.”Ölürüm Hasretinle” nin püf noktası neydi?

Tuna: Rock müzik dendiği zaman insanlar sanatlı bir anlatım bekliyorlar oysa bizde o kaygı yok.Eğri oturup doğru konuşmak lazım,biz sokak ağzı kullanıyoruz.”Dostum bir kız gördüm saçları kumsal,gözleri deniz gibiydi” demezsin Oğlum bir karı var, inanmazsın taş gibi” diye anlatırsın.Sözlerimiz tıpkı kendi aramızda konuştuğumuz gibi samimi.

İlk albüm size neyi öğretti?

Seksendört:Kimseye güvenmemeyi…

Müzik piyasası nasıl bir ortam?

Tuna:Bizim bir inancımız vardı.İşini doğru ve dürüst yaptığın sürece nerede olduğunun bir önemi yok diye.Ama sonra gördük ki işler çok farklı,biraz ikiyüzlü yürüyormuş.Kalkıp sana destek verdiğini söyleyen adamların akıllarına bile gelmiyorsun aslında.

Yeni albümle birlikte konserler de başlar.Turne hayatını seviyor musunuz?

Erdem:Olmadığı zaman kendimizi kötü hissediyoruz.En zevkli hayat turne hayatı bizim için.Şu dört kişi sahnede kendini buluyor.

Grubun ritüellerin var mı?

Erdem:Rakı-balık ritüelimiz vardır bizim.Sahne öncesi de kafa kafaya verip “seksendört” diye bağırırdık eskiden, ama saçlar bozuluyor diye vazgeçtik.

Tuna:Serter’le ben yengeç burcuyuz ki boğazına çok düşkündür yengeçler. Bir ara her sabah gruba kahvaltı hazırlıyorduk. Böyle tepsilere koyup yataklarına götürüyorduk.

Özel hayatlar ne durumda?
Tuna:İlk senelerde verdiğimiz demeçlerden fark ettik ki bu konu ne beni ne de başkasını ilgilendirir.Yani yok sevgilisi var mı , yok burcu nedir?..İnsanlar merak etmesinler çünkü hiçbiri arkadaşımız değil.Sen bakkalın,doktorun özel hayatını merak ediyor musun?

Ama hayranlarınız sizi yakından takip ediyorlar.Doğum günlerinizi sitenizde ilanlarla kutluyorlar…
Tuna:Müzisyenliğin kasaplıktan hiçbir farkı yok.Kasabın sanatı et kesmekse benim sanatım da gitar çalıp şarkı söylemek.Kendini başka bir yerde görüyorsan sorun var , demektir.Dolayısıyla hayranlarımızla çok iyi iletişim içerisindeyiz,konserlerimize gelirler,icabında evimizde kalırlar,beraber yer içeriz.

İlginç hediyeler geliyor mu?
Okan:Konserlerde pankart açanlar oluyor.Erdem’e puzzle yapan oldu.Serter’e üzerinde adı yazan bir çakmak yaptırdılar , bir de fan sitemizin üyeleri bir deftere yazı yazıp kitap haline getirmişler.
Tuna:Ama nedense hep Okan’a pankart açıldı,bu zamana kadar.Bana daha hiçbir şey gelmedi.
Ben de istiyorum…


Gelecekle ilgili planlar nedir?
Üçüncü albüm ne olur?

Tuna:Üçüncü albümü yapmıyoruz,dağılacağız herhalde.Erdem post rock gibi bir şeylere geçti.Okan zaten metal camiasının aranılan isimlerinden.Serter’de R’ n B,
Hiphop,trip hop tarzı gidiyor,ben de türkücü olacağım.Ya da solo çalışmalarımızı birleştirip 37 şarkılık bir albüm yapacağız…
Şaka bir yana üçüncü albümle ilgili çok büyük bir avantajımız var , bu albümde de birlikte çalıştığımız Çağlar Türkmen’in stüdyosunda yapacağız.

“Belli bir zümreye ait olmak için müzik yaparsan o sanat değil , ticaret olur .Biz bundan kaçınmaya çalışıyoruz.”

NE AYAKSINIZ?

Hepiniz:Türk müziğiyle başlamışsınız ve klasik eğitim almışsınız.
Peki rock nereden çıktı?

Tuna:Yani “Siz ne ayaksınız mı?” diyorsun.Türk müziği ailelerden kalan bir alışkanlık.İlk zamanlarda da nu metal,hardcore rap-core tarzı müzik yapıyorduk.Sonra Serter biraz dürttü bizi, ki Erdem’le ben de acayip dava adamıyızdır,böyle bol pantolonlar , zincirlerle falan dolaşırdık. “Yok abi olmaz “ derken Erdem “ Değiştir kendini” diye bir şarkıyla geldi. Acayip hoşumuza gitti , olay buymuş dedik.Konservatuara gelince Okan ve ben Klasik Batı Müziği okuyorduk ve şarkılar bir ara Ferhat Göçer kıvamına gelmeye başlamıştı ki devam da edemedik zaten.

Erdem’in caz eğitimi almak istediğini duymuştuk…

Erdem:Hepimiz farklı kaynaklardan besleniyoruz ve inanılmaz bir derya caz müzik.Mesela “Gecelik Aşk” ve “4 Duvar”daki gitar ve vokal uyumu da buna iyi bir örnek.Caz okumayı çok istiyorum ama öyle virtüözlere de pek takılmam , hatta hiç öyle egom yok.

Tuna konservatuar eğitiminin yanı sıra Studio Ç.S.M. ‘ in başındaydı.

Tuna: İki ortaktık , tabii İstanbul’a taşındıktan sonra ben devam edemedim.İlk albümü ve bugüne kadarki tüm provalarımızı orada yaptık.Altı-yedi senemiz yerin iki kat altındaki odasında , mutfağında geçti.Yemek yiyip , içki içip ,sohbet edip , takıldığımız yerdi orası. Belki de seksendört’ün hayatındaki en önemli zamanlardı.
Kişisel olarak da aranjörlük , prodüktörlük , sound belirleme gibi müziğin mutfağına girdiğim yer oldu. Erdem başta kızmıştı. “Bu stüdyoya kapandın grubu boşladın”diye…Ama bu emekler sayesinde yeni albümün sound’u piyasadaki 50-60 bin dolarlık alnümlerinden daha iyi oldu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
SeksendörT

SeksendörT


Mesaj Sayısı : 15
Kayıt tarihi : 03/02/09
Yaş : 30
Nerden : İzmir

seksendortle ılgılı roportajlar .. Empty
MesajKonu: Geri: seksendortle ılgılı roportajlar ..   seksendortle ılgılı roportajlar .. Icon_minitimePerş. Şub. 05, 2009 12:04 am

6 Yıldır Bir Aradalar.Pekçok Güzel Şarkıya İmza Attılar.Yeni Albümü "K.G.B" İle Yeniden Gündemde Olan Seksendört'te Tuna Solist Ve Gitarist,Okan Basgitarist,Erdem Gitarist,Serter ise Davul Çalıyor.


1-Kendinizi anlatın bize...

Serter:Tuna,her konuda güvenilir biri,grubun psikoloğu.En sevdiğim özelliği de iyi ve uyumlu olması.En sevmediğim özelliği,kendi hazır olunca bizi hazır etmeye çalışması.

Tuna:Serter, aramızdaki dengeyi sağlıyor.Hiç yalan söyleyemez.Biz pembe yalanlar söyleyerek kendimizi rahatlatabiliyoruz ama o hiç yapmıyor.Fotoğraflarda hep güzel çıkmasına da uyuz oluyoruz ayrıca.

Erdem:Okan,kendimi kötü hissettiğim zaman bakıp rahatladığım bmbeyaz bir sayfa.Kötü yanı,bazen belki de bizi sevdiği için,kötü yönlerimizi söylemiyor olması.Yani o kadar iyi biri.

Okan:Erdem,yaşayan kalbi en büyük adamlardan biri.Tanımayan biri onu ukala,artist zannedebilir ama alakası yok.Canımızı,malımızı,herşeyimizi teslim edebiliriz ona.Sevmediğim yönü,çok süslü olması.

2-Müzik yolculuğunuz nasıl gidiyor?

Çok zor bir sınavı atlatmış olmanın rahatlığı içindeyiz şu an.İkinci albümü çıkarmak bir çok grupta olduğundan daha fazla şey ifade ediyordu bizim için.Alnımızın akıyla bu işten sayrıkdığımızı düşünüyoruz.Gelen güzel tepkiler de bunun en büyük göstergesi.

3-Grubun ilham kaynağı ne?

İnsana dair her şey...Öfke,hırs,psikoloji,aşk ve yalnızlık başı çeken ilham kaynaklarımız.

4-Şarkılar bize nasıl bir Seksendört'ü anlatıyor?

Şarkıları irdelediğinizde,çekinceleri olan ama tepkisini göstermekten çekinmeyen,duygusal ve yalnız bir adam profili çıkar karşınıza.Biz de Seksendört'ü böyle tanıdık ve kabullendik.Sözlerde ve müziklerde çok fazla denememiz olmasına rağmen gördük ki,bu adamın karakterine her şey uymuyor.Bir kişiliği var.Çoğu insanın sevip çoğunun kabullenmediği nokta da tam bu işte.

5-Oyunculuk,şov gibi projeler var mı?

Uzunca bir süre herkesin bildiği işi yapmasından yanaydık aslına bakarsanız.Fakat bu aralar o kadar sahte şeyler görüyoruz ki "Ben bile daha iyi oynardım" demekten kendimizi alamadığımız anlar olmuyor değil.Bir de sektöre karşı bir sömürü durumu var.Firmalar sanatçıların popülaritesinden,sanatçılar ise bunun maddi yönünden yararlanıyor.Kimse hiçbir şeye "Hayır" diyemez oldu.Albümler satmıyor,konserler dolmuyor,mecburen insanlar da bu yollara giriyor.Ama büyük konuşmamak lazım,belki ilerde bizde mecbur kalabiliriz.

6-Bugünlerde Rap,Elektronik,RB tarzı müzikler ön planda.Sizce neden?

Bahsettiğiniz tarzlar yalnızca birkaç isimden ibaret şu an Türkiye'de.Birçok asil ismi kimse tanımıyor bile.Bize göre Türkiye'de halen Pop müzik ön planda.Albüm satışları da bunu doğruluyor.Bu yüzden yorum yapamayacağız.

7-Rock insanın hangi halini yansıtıyor?

Bu aralar daha iyi anlıyoruz ki,agresif yanımızı yansıtıyor.Resminizi istediğiniz yolla anlatmak için çok geniş bir alana sahip Rock.Aşkı,sevgiyi,mutluluğu anlatabilecek birçok tarz var.İçinizi boşaltıp deşarj olmak için Rock en iyisi.

8-Aranızda uyumsuzlukların yaşandığı oluyordur mutlaka.

Dört genç erkekten bahsediyoruz.Böyle bir şey olmamasına imkan yok..Fakat bunu olumlu yönde kullanmaya çalışıyoruz.Bu uyumsuzlukların her birini ayrı bir fikir gibi görüp değerlendirerek lehimize çeviriyoruz.

9-Kavga eder misiniz?Mesela albüm aşamasında ya da konser arası kuliste tartıştığınız olur mu?

Tartışmaz olur muyuz?Dörtk kişi demek,dört ayrı beyin,dört ayrı fikir demek.Sürekli çeşitlilik,sürekli yorum farkı demek.Bu müzikaliteyi arttıran ve ileriye taşıyan yegane etkendir.Herkes fikrini özgürce ortaya koyar,aralarında en iyisini seçeriz.

10-Grupta en çok kimin sözü geçiyor?Şarkı seçimleri için kararsız kaldığınızda oylama mı yapıyorsunuz?

Grupta herkesin söz hakkı,eşit.Açıkçası çok da doğru bir uygulama olduğunu söyleyemeyiz.Çünkü sorumlulukların yerine getirilişi dahilinde hak kazanılmalı.Konuya son anda giren bir insanın karar mekanizmasında yer alması doğru değil aslında.Ama grupların devamı için hakısz demokrasi gerekiyor ne yazık ki.

11-Söz ve müzikleri beraber mi yazıyorsunuz?

Aslına bakarsanız anlatımda çeşitlilik olması açısından herkesin bir şeyler yazmasını çok istiyoruz.Ama şarkı dili ve müzikle uyumluluk yakalamak tamamen farklı bir iş ve yetenek.Bu yüzden bugüne kadar tüm sözleri Tuna yazdı.Tabii ki elimize iyi materyaller geçtiğinde bunları da kullanacağız.

12-Seksendört'le yeni tanışan kişiye albümünüzü nasıl anlatırsınız?

Eğer biz anlatırsak hayal gücüne ve beğenilerini etkileyeceğimizi çom iyi biliriz.Bu yüzden bu tip anlatım ve yorumlardan daima uzak durmuşuzdur.

13-Rockçı solistler ve gruplar,eski eserleri yeniden yorumluyor.Peki sizin cover dnemeniz olacak mı?

Albüm öncesi de sonrası da çok fazla eser yorumladık konserlerde.Bu önceleri müzikalitenize ve yorumculuğunuzu ortaya koyma çabasıyken şimdilerde ticari bir savaşa dönüştü.Bu yüzden olabildiğince uzak duruyoruz artık.Gerçekten müzik için bir şeyler yapıldığını düşündüğümüzde paylaşmaktan çekinmeyiz.

14-Grup olarak eksiğiniz ya da yanlışınız var mı?

Bu soruya dışarıdan bakan birisinin objektif cevap vermesi daha uygun olur.Çünkü farkına vardığımız şeyleri düzeltmek en büyük mesaimiz.Şüphesiz ki göremediklerimiz de vardır.Bu konuda da etrafımızdakilerden yardım almaya çalışıyoruz.

15-Rakibiniz var mı?

Rakip yok ama Pearl Jam'i örnek alıyoruz.Sound ve duruş olarak.Zaten bizi yakından takip edenler Pearl Jam hayranı olduğumuzu bilir.ama müzisyen olarak seçme hakkımızın çok fazla olmadığının farkındayız.Bu yüzden müzikle alakalı her şeyi dinlemeye çalışıyoruz.

16-Başka sanatçılardan eser alıp seslendirmek istemiyor musunuz?

Neden olmasın?Çok isteriz aslında.Bu da cover yapmak gibi bir şey olur.Ama en azından yeni bir üründür.

17-Moğollar ile aynı sahneyi paylaştınız.Onların şarkılarını albümünüzde okumanız hoş olmaz mı?

Herkesin bir kapasitesi ve yeteneği var.Bahsettiğiniz isimlerin şarkılarını hakkkıyla yorumlayabilmek için kırk fırın ekmek yemek lazım.Maddi senaryolara kapılıp eltından kalkamayacağınız bir işe girmek insanı komik duruma düşürür.Biz ne zaman ne yapılması gerektiğini bilen bir grubuz.

18-Neler dinliyorsunuz?

Serter:Çok farklı şeyler dinlemek zorundayız.Ortaya çıkan müzik de bu yüzden böyle.

Erdem:En kötü şey bile olsa oradan güzel bir şey bulup çıkarabiliriz.

Tuna:Ama müzikal açıdan en geniş yelpazeye Erdem sahip herhalde.

19-İlgilendiğiniz başka uğraşlar var mı?

Açıkçası yok.Diğer uğraşlarımız da hep müzik çevresinde.Zaten myspace takip edenler rastamışlardır Erdem ve Serter'in çalışmalarına.Okan ve Tuna da genelde albüm prodüksiyonlarında yer alıyor.Bir de en son Tuna'nın aşçılık sevdası çıktı.

20-Nasıl yani?

Özel geliştirdiği yemekleri yapmayı ve onları bizlere sumayı seviyor.

21-Okuyucularımıza vermek istediğiniz mesajı verdiğinize inanıyor musunuz?

Güzel ve önemli bir soru.Bu konuda belki de bütün sanatçı ve gruplar sıkıntı çekiyordur.Siz her ne kadar kendiniz olmaya çalışsanız da bir şekilde toplumsal kurallara normlara ve şirket politikalarına takılıp kalıyorsunuz.Böyle bir sektörel alt yapıda,serbest ve özgün davranmanın imkanı olmadığını düşünüyoruz.Ama gönül isterdi ki...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
SeksendörT

SeksendörT


Mesaj Sayısı : 15
Kayıt tarihi : 03/02/09
Yaş : 30
Nerden : İzmir

seksendortle ılgılı roportajlar .. Empty
MesajKonu: Geri: seksendortle ılgılı roportajlar ..   seksendortle ılgılı roportajlar .. Icon_minitimePerş. Şub. 05, 2009 12:15 am

Erdem İle Özel Ropörtaj


Zeynep=Merhaba Erdem
Erdem=Merhaba
Zeynep=Nasılsın nasıl gidiyor?
Erdem=Çok iyiyim her şey yolunda gidiyor inşallah hep böyle devam eder
Zeynep=İnşallah
Zeynep=Erdem istersen özel hayatınla başlayalım sohbetimize
Erdem=Olabilir.Nasıl isterseniz
Zeynep=Peki özel hayatından biraz bahseder misin?
Erdem=Tabii.Şuan aslında özel hayat falan kalmadı bende sürekli yollardayız o konser senin o konser benim hiç bir şeye vakit ayıramıyorum
Zeynep=Sevgilin var mı peki?
Erdem=Evet var ama bu gidişle beni terk edecek
Zeynep=Neden?
Erdem=Ee malum konserler röportajlar imza günleri programlar.Daha sayıyım isterseniz
Zeynep=Yok yok kalsın
Zeynep=Bana aşkı anlat desem ama sadece 1 kelime ile
Erdem=Aşkı anlatmaya kelimeler yetmez ama en önemlisini söyleyeyim en başta. Güven.
Zeynep=Güven diyorsun yani
Erdem=Kesinlikle
Zeynep=Peki sana güvene dayalı bir soru soracağım
Erdem=Sor
Zeynep=Kız arkadaşının en yakın kankanla arasında bir şey olduğundan şüphelendin bu durumda ne yapardın?
Erdem=Hımm
Erdem=Ama sadece şüphelendim ortada böyle bir durum yok
Zeynep=ama senin yanında bile çok samimiler
Erdem=İkisini de keserim.Tabi yapmam öyle bir şey bilmiyorum ama yani ikisiyle de konuşurum sonuçta sakin sakin oturup konuşmak her şeyin ilacı
Zeynep=Evet Erdem bence de ama arkadaşın ve sevgilin böyle bir şeyin olduğunu inkâr etmiyorlar
Erdem=Hımm işte o zaman ikisini de silerim yani bana ihanet eden bir bayanla tekrar birlikte olamam yutulacak şeyler var yutulmayacak şeyler var bir de işin içinde kardeşim dediğim arkadaşım var...Yok,yok Allah kimsenin başına vermesin
Zeynep=Evet çok haklısın
Zeynep=Daha önce buna benzer şeyler yaşadın mı?
Erdem=Evet yaşadım ama gerçek aşk değildi belki de
Zeynep=Anlatır mısın
Erdem=Tabii.Lisede benim Emre diye çok samimi bir arkadaşım vardı ben Yağmur diye bir kıza âşık olmuştum ya da öyle sanıyordum onun üstüne kurulu saat gibiydim her anımı onun yanında geçirirdim ama kıza bir türlü ona olan aşkımı söyleyemedim.Ama sonra dünyam başıma yıkıldı da diyebilirim meğer Emre benim Yağmur'u sevdiğimi bile bile onla çıkmış zor günlerdi
Zeynep=Aaa gerçekten üzücü bir olay tuna gibi sende kendini şarkılarımı verdin sonra
Erdem=Yok ben onun kadar başarılı değilim
Zeynep=Umarım ilerde olursun sorularıma cevap verdiğin için çok teşekkür ederim erdemcim
Erdem=Rica ederim


Erdem 18 Ekim 1980 Giresun'da doğmuş
Annesi güzellik uzmanı
Babası ise mimar
Erdem'in bir tane ablası var
Erdem küçükken ablasını kızdırmayı çok severmiş
Hatta bir keresinde ablasının üstüne 1 şişe zeytinyağı dökmüş
Arabalara çok meraklıymış babası araba kullanırken onu izlemeyi çok severmiş
Erdem çok esmer olduğu için ona lisedeyken karalâhana diyorlarmış
Erdem en ufacık bir baş ağrısında hapa koştuğu için daha bu yaşta gastrit olmuş
Erdem konsere veya programa çıkmadan önce mutlaka sevgilisini ararmış
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
SeksendörT

SeksendörT


Mesaj Sayısı : 15
Kayıt tarihi : 03/02/09
Yaş : 30
Nerden : İzmir

seksendortle ılgılı roportajlar .. Empty
MesajKonu: Geri: seksendortle ılgılı roportajlar ..   seksendortle ılgılı roportajlar .. Icon_minitimeC.tesi Şub. 07, 2009 12:23 pm

Seksendört Turneye Çıkmaya Hazırlanıyor (30 Ocak 2009)

(Rüya YELSALI)

Ankara’nın en sevilen mekanlarında sahne alırken, çıkardıkları albüm ile bir anda seslerini Türkiye’ye duyurdular. "Ölürüm Hasretinle" adlı çıkış parçaları ile büyük bir patlama yaşayan Seksendört, 31 Ocak günü Nev’le birlikte sahne alacağı Saklıkent’te kendilerini, albümlerini ve planlarını Ankara Hürriyet’e anlattı.

Sizi herkes internet üzerinden tanıdı ve sevdi. İlk çıkışınızın internet ile olması konusunda ne diyeceksiniz?

Aslına bakarsanız internet olayı sizlerin düşündüğü kadar büyük şeyler ifade etmiyor bize. Şimdiki örneklerine bakıldığında birçok kapıyı rahatça araladığı ve herkes için büyük bir umut kapısı olduğu ortada. Bizim için arz ettiği en büyük önem dağılmak üzere olan bir grubun albümünün çıkmasından öteye geçmemekte. Biz şu an bulunduğumuz yeri internete değil insanlara borçlu olduğumuzu düşünüyoruz. Bu bağlamda internetin bize de herkese olduğu gibi yararından çok zararı dokundu ve hala da dokunuyor.

İnternetten sesini duyuran birçok grup varken, yaptıkları tek şarkılar ile bulunduğu noktada kalan gruplar da var. Siz bu isimlerin içinden başarıyla sıyrıldınız. Sizce bunun dayanağı nedir?

Bu tamamen sizleri yorumlayan insanların bulunduğu tarafla alakalı. Dışarıdan baktığınızda, bizi tek parça yapıp ünlü olmuş, hiçbir geçmişi olmayan bir oluşum olarakta görebilirsiniz. Verdiğiniz örneklerin bir çoğunun başarısız olma sebebi budur belki de. "Seksendört" 1999 yılında kurulmuş ve müzik hayatını sahnelerde geçirmiş bir grup. Müziği meslek olarak kabul eden ve yaşam standartlarını bunun üzerine kurmuş olan insanların başarısız olacağını düşünmüyoruz. Belki biraz klişe olacaktır fakat tamamen işe gönül vermekle alakalı.

Biraz da yeni albümünüz K.G.B.’den bahsedelim...

"K.G.B." ismi albüm içindeki bir parçanın nakaratından geliyor. Cümle kısaltmasının dikkat çekici olması çok hoşumuza gitti ve böyle kullandık. Bu albüm için 16 yeni parça besteledik. Biraraya geldiklerinde, düşündüğümüz konseptin dışına çıkan beş parçayı albüme almadık ve 13 parça kaydettik. Albümde şu an 11 parça bulunmakta. Diğer iki parçayı çok yakında dinleyenlerimizle paylaşacağız. Bu albümün bizim için en büyük farkı, bir profesyonelle yolumuzun kesişmesi oldu. Çağlar Türkmen hem prodüksiyon, hem miks, hem de mastering aşamasında albüm yönetmenliğini yaptı. Bu yüzdendir ki soundumuz öncekine nazaran aşama kaydetti ve daha dinlenebilir bir hal aldı. K.G.B’ de dinleyenlerimizi hiçe saymadan daha kendimize yakın işler çıkardığımıza inanıyoruz. Ortak noktayı bulabilmek çok zor inanın. Bu albümde aşk ve yaşanmışlıkların dışında kurgusal anlatımlarda mevcut. Bu durum çoğu zaman parçaları daha agresif ve enerjik bir tarafa çekiyor.

Önümüzdeki günlerde konser takviminizde neler var?

Yeni klip Azap’ı çektik ve bunun tanıtımı mahiyetinde bir dizi konser yapma planımız var. Şimdi 31 Ocak gecesi gerçekleşecek olan Ankara Saklıkent konserimiz var. Nev’le beraber, izleyenlerin çok keyif alacaklarını düşündüğümüz bir performans sergileyeceğiz. Bunun ardından şubat ve mart aylarında, Türkiye ve Avrupa’yı kapsayan bir turneye başlayacağız. Sevenlerimiz tüm gelişmeleri, resmi sitemiz www.seksendort.com.tr adresinden takip edebilirler.

Başkaldırı ve Nefret

İki albümünüzü karşılaştıracak olursanız, neler dersiniz?

En açık farkı sound ve kullanılan temalar oluşturuyor bizce. İlk albümde, yaşanılan ikili ilişkiler sözlerin temelini oluşturuyordu. Bu albümde ise kurgular var, nefret var, başkaldırı var. Kısıtlı olanaklarımıza rağmen daha iyi bir kayıt ve mix süreci geçirdik. Bunlarda albümün, ilkine nazaran daha iyi şartlarda size ulaşmasını sağladı.

Ankara çıkışlı grupların farklı bir duruşu söz konusu. Bunun nedeni ne olabilir?

Bu konuda en büyük pay Anadolu kültürüne sahip diye düşünüyoruz. Ankara, her ne kadar İstanbul’a daha yakın diye düşünülse de; örf ve adetlerimizin işleyişi Ankara hayatına halen büyük ölçüde yön veriyor. Bu tabi ki beste yapımını dahi etkiliyor. Bu gibi durumlarda İstanbul’u ayrı bir ülke gibi düşünmek en iyisi. Bu tanım üzerinden gidecek olursak Ankara’nın diğer illere nazaran daha iyi teknik şartlara sahip olduğu kesin. Bu durumda, Ankara’nın diğer Anadolu illerine göre birçok konuda avantajlı duruma geçmesini sağlıyor.

Bunalım Parçalarda Yansıyan Yüksek Enerji

Seksendört dendiğinde akla ilk gelen albüm konsepti aşk oluyor ama ikinci albüm ile farklı bir oluşuma da girildi sanırım.

Bahsettiğiniz, insanların bizden bekledikleri aslında, biz olan değil. Daha henüz ilk albümünü çıkarmış bir gruba böyle bir misyon yüklemek yanlıştı bizce. Şu an olanlar da hiçbir şeyin göstergesi değil. Üçüncü albüm için yaptığımız besteler şimdikilerden tamamen farklı. Buna çoğu insan kişilik arayışı diyebilir; biz ise yenilenme ve gelişim diyoruz. Daha önce de bahsettiğimiz gibi bu tamamen bakılan tarafla alakalı.

Seksendört’ün müzikal anlamda diğerlerinden ayrıldığı noktada hangi unsurlar var?

Şarkı sözlerinde kullandığımız anlatım yolu en büyük farklılığı oluşturuyor diye düşünüyoruz. Bunun yanı sıra gitar partisyonlarında ve trafiklerde alışılmışın dışında denemeler var. Ama en bariz farkı her zaman, bunalım parçalarda yansıtılan yüksek enerji ve hareketlilik olarak düşünüyoruz.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
seksendortle ılgılı roportajlar ..
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
seksen4 rock :: RÖPORTAJLAR-
Buraya geçin: